Açıklamayı Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri adına İlhan Karakurt okudu. Karakurt, depremin sorumluları olarak iktidarı hedef göstererek, “Yaşadığımız yıkımın asıl sorumlusu insanı ve emeği değersizleştirmeyi bir varoluş şekline dönüştüren, bunu da tüm topluma dayatmaya devam eden siyasi iktidardan ve tek adam rejiminden başkası değildir” dedi. İlhan Karakurt, 6 Şubat depremiyle her eve ateş düştüğüne dikkat çekerek 11 ilde yaşanan derin acıyla herkesin sarsıldığını ifade etti. Karakurt, “Bir yıldır adeta yüreğimize saplanan onlarca kara saplı bıçakla yaşıyoruz. Aradan bir yıl geçse de ne yasımız bitti ne acımız ne de öfkemiz dindi. Kısacası 6 Şubat depremi ile yaşadığımız yıkımın asıl sorumlusu insanı ve emeği değersizleştirmeyi bir varoluş şekline dönüştüren, bunu da tüm topluma dayatmaya devam eden siyasi iktidardan ve tek adam rejiminden başkası değildir” diyerek felaketten iktidarı sorumlu tuttu. İktidarın devleti, inşaat şirketlerine teslim etmesinin, denetimsizliğin, kamuya ve yatırımlara yeterince bütçe ayrılmamasının faturasının depremde yaşamını yitirenlere ve depremzedelere kesildiğini öne süren Karakurt, “Sorumluları ve suçluları unutmadık, unutturmayacağız. Aradan bir değil, yüz yıl da geçse yaşadığımız acıları, bu acıları bizlere reva görenleri unutmayacağız” dedi.
‘Unutturmayacağız’
Yaşanılan sorunların halen sürdüğünü hatırlatan Karakurt, “Yakınlarımızdan haber almak için çırpınırken devreye konulan bant daraltmalarını, internet kesintilerini unutmadık. Depremin yaşandığı illerde daha 24 saat geçmeden OHAL ilan edenleri, çaresizlikle kıvranan, derdine derman arayan depremzedeleri tehditle susturmak isteyenleri unutmadık. Emek ve Demokrasi Güçleri olarak binlerce gönüllümüzle deprem bölgesine gitmeye çalışırken önümüze konulan engelleri, sadece bizim değil muhalefet partilerinin, STK’ların yardımlarının depremzedelere ulaştırılmasına engel olanları unutmadık. Kızılay’ın çadır satmasından, yardımları zimmetine geçiren yetkililere kadar uzanan rezaletler zincirini unutmadık. Depremden sonra Milli Dayanışma Paketi çıkardınız. Halktan alınan KDV, ÖTV, Motorlu Taşıtlar Vergisi gibi vergileri fahiş oranda artırdınız. Yetmedi, 1 trilyon 120 milyarlık ek bütçe yaptınız. Bu da yetmedi. 2024 bütçesinde yine halktan, çalışanlardan alınan vergiler bir yıl öncesine göre ikiye katladınız. Barınma, sağlıklı beslenme ve eğitim sorunları başta olmak üzere, en temel ihtiyaçların karşılanmasında yaşanan sorunlar halen sürüyor” ifadelerini kullandı.
Yaşadıklarını anlattı
Depremin merkez üssü olarak gösterilen Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinden olan, felaketin adını taşıyan depremzede Süleyman Deprem, yaşadıklarını anlatarak, “Bir deprem oldu, ne kadar dışlandığımızı, inkar edildiğimizi gördük. Bir deprem oldu; ne kadar yalnız, ne kadar sahipsiz olduğumuzu gördük. Bir deprem oldu; ne kadar devletsiz, ne kadar korunmasız olduğumuzu gördük. Biz deprem anında yetkililerden bir anons, bir polis, asker aradık ama bulamadık. Binlerce insanımız enkaz altında donarak can verdi. Herkes kendi imkanlarıyla konteyner, çadır ayarlamaya çalıştı. O günden bugüne bir yıl geçti ama hala değişen bir şey olmadı. Bunu bir lütuf olarak gören bir zihniyetle bize imhayı dayatmış bir zihniyetle karşı karşıyayız. Seçimlerde iktidarı elde etmeye çalışan siyasi partilere bakıyorum da keşke onlar da şu an bizimle burada anma programında olsalardı. Biz birbirimizin sırtına binme mücadelesi değil, yaşam mücadelesi veriyoruz; özgürlük mücadelesi, barış mücadelesi veriyoruz. Bizi, ulusal, genel ve yerel bir mücadeleye hapsetmek bize yakışmıyor. Depremde her şeyini kaybeden biri olarak, herkese ve her şeye karşı dik duranlara selam olsun” şeklinde konuştu.