Her zaman halkın içindeyim
Kılıçdaroğlu, her zaman halkın içinde olduğunu hatırlatarak, “Halkın seviyesine inmekle ilgili şunu söyleyeyim. Anadolu’da mütevazi ailede büyümüş biriyim. Öyle entelektüel yoğunluğu olan aileden gelmiyorum. Annem okuma yazma bilmezdi. Babamda ilkokul mezunu, 8 kardeşten üniversiteye giden tek benim. Hiçbirisi gitmedi. Yer sofrasında yemek yerdik. Masada yemek yemeye üniversite yıllarında başladım. Halkın zaten içindeyiz. Farklı düşünmüyoruz. İntibak yasası çıkacak dediğim zaman bunu sadece emekliler bilir başkası bilmez. Bunu söylemeliyim. Ona hitap etmeliyim. İntibak yasanızı çıkaracağız. Farklı dönemlerde farklı prim ödeyenler çok farklı aylıklar alıyorlar. Az ödeyen çok, çok ödeyen az alıyor. Fazla prim alan cezalandırılıyor. İntibaktan bunu kastediyoruz. Milli gelir artışından size pay verilmiyor. Türkiye diyelim yüzde 5 büyüdü. Normalde sizin aylığınıza yüzde 5 yansıması lazım. Madem Türkiye büyüyor. Emeklide yararlanmalıdır. Kanun çıkardılar, pay verilemez. Ben örnek veriyorum. Bir ülkenin hükümeti emekliyi açlığa mahkum etmişse ve emekli olduğundaki aylığa bütün yaşamı boyunca mahkum etmişse bunun üzerinde benim düşündüğüm kadar emeklinin de düşünmesi lazım. Biz söylüyoruz, haykırıyoruz, dile getiriyoruz. Kimse kusura bakmasın ama emekli kendi ayağına kurşun sıkıyor. Ben emeklinin hakkını savunduğum zaman bir grup emekli bana postaneden telgraf çektiler. Biz çok iyi geçiniyoruz diye. Ben buna inanmadım. Çevremde emekli var” diye konuştu. Esra ALTUNKES