Başkanın eşitlik anlayışı
Avukat Ümit Uysal, Antalya’da ‘Eşit hizmet, temiz siyaset’ sloganıyla CHP’den Muratpaşa Belediye Başkanı seçildi. Uysal, kirada oturduğu evden taşındı. İddiaya göre belediye spor kulübü binasını, başkanı olduğu belediye imkanlarıyla kendisi için denize nazır lojmana dönüştürdü. Lojmanda belediye işçileri çalıştırıldı ve iddia o ki belediye malzemeleri kullanıldı. Lojmanın içindeki bahçe ve önündeki parka bakım yapıldı. Lojmanın önünde falezler üzerinde ise denize inilmesi ve yüzülmesi için 2 adet kaçak platform bulunuyor. Evin önündeki Lara Caddesi üzerindeki bazı mekanların önü de kaçak. Lojman çevresinde 3’er metre aralıklarla güvenlik kameraları olması ve dışarıdan lojmanın içi ve bahçesi gözükmesin diye özel çitlerle çevrilmesi dikkat çekti.
İhbarcılar ne dedi
İhbarda bulunan şahıslar, “Burası imar planında sosyal tesis alanıdır. Muratpaşa Belediye Spor Kulübü binası olarak hizmet vermektedir. Antalya’da hiçbir belediye başkanı, belediyeye ait bir tesisi kendisine özel lojmana çevirmemiştir. Takdir kamuoyunundur” dedi. Başkan Ümit Uysal’ın danışmanları ise, “Biz başkanımız taşınmadan önce araştırdık, burası imarda konut alanıdır. Eski başkanlar Mehmet Manavoğlu ve Süleyman Evcilmen döneminde kısa süreliğine misafirhane yapılmıştır. Belediye spor kulübü binası ve geçici hizmet binası olarak kullanılmıştır. Zaten 2 artı 1 bir alandır. Devasa bir yer değildir” iddiasında bulundu.
O gazeteci neler yaşadığını anlattı
Gazeteci Halil Fidan ise evi fotoğraflarken yaşadıklarını şöyle anlattı: “21 Ekim 2014 günü öğlen saatlerinde istihbarat doğrultusunda evin fotoğrafını çektim. Fotoğrafı çektikten sonra Lara Caddesi üzerinde yaklaşık 100 metre yürüdüm. Bu sırada, evin önünde gördüğüm güvenlik kulübesi içerisindeki özel güvenlikçi yolumu kesti. Bana ilk sorduğu soru ‘Gazeteci misiniz?’ oldu. Ben olumlu yanıt verince bana ‘Az önce çektiğiniz fotoğrafları siler misiniz?’ dedi. ‘Neden silecekmişim, yasadışı bir şey yapmadım ki. Burasını belediyeye ait yani kamuya açık bir yer olarak biliyorum’ dedim. Bana ‘Beyefendi bize gelen talimat, oranın fotoğrafını çektirmememiz yönünde. Rica ediyorum çektiğiniz fotoğrafı siliniz, bize zorluk çıkartmayınız’ dedi. Silme ve zorluk çıkarmama lafını birkaç kez tekrarladı. Ben gitmek istedim ama bana izin vermedi. Ben de daha önce çektiğim bir başka konuya ait fotoğraflardan birini sildim. Böylece benim önümden çekildi. Fotoğrafı silmesem belki de benim gitmeme izin vermeyecekti.” Şükrü AĞIRMAN
Sonuçta chp değilmi yüceAtatürkün adına kirletiyorlar sürekli