Uluslararası Antalya Piyano Festivali bünyesinde kurulan beden perküsyon atölyesi ve koroda, kentin farklı okullarından 170 çocuk çok sesli müzikle tanıştı.
Antalya Piyano Festivali Genel Koordinatörü Seren Akyoldaş, bu yıl 7- 29 Kasım tarihleri arasında 15'incisi düzenlenen festivalde birçok koro ve atölye çalışması yaptıklarını kaydetti. Akyoldaş'ın sözünü ettiği o atölyelerden biri, Antalya'nın adı uyuşturucuyla anılan bilinen ismiyle 'Zeytinköy', resmi kayıtlardaki adıyla Yeşildere'de bulunan İnönü Ortaokulu'nda devam ediyor. Atölyede çalışmalar, elleri ve ayakları bedenle birlikte vurmalı bir çalgı olarak kullanan, beden müziği ve vücut perküsyonu yapan 'Kendin Kendini Çal' (KEKEÇA) grubu tarafından yürütülüyor. Atölye çalışmaları aynı zamanda festivalin bitiş tarihi 29 Kasım'a kadar devam edecek. Atölyenin en keyifli dakikaları, bedenlerini kullanarak müzik yapmaya çalışan çocuklar, ritim 9-8'e yaklaşınca Roman havası oynamaya başlayınca yaşanıyor.
170 çocuk bilfiil çalışıyor
Seren Akyoldaş, atölyenin çok sesli müzikle bugüne kadar bağ kuramamış çocuklardan oluştuğunu belirterek, "Bizim hedefimiz burada kendi bedenlerine dokunarak müzik yapmalarını sağlamak" dedi. Okulun da bulunduğu bölgenin sosyal imkanlarının bir çok şey için yeterli olmadığını kaydeden Akyoldaş, "Bu koşullarda biz de onlarla yapabileceğimiz en basit şeyi, kendi vücutlarını ve seslerini kullanarak müzik yapmayı tercih ettik" diye konuştu. Vücut perküsyonuyla birlikte 8 okuldan öğrencileri seçerek Antalya Piyano Festivali Korosu oluşturmak için bu yıl ilk adımların atıldığını anlatan Akyoldaş, "Yaptığımız atölye ve koro çalışmaları ve workshop'larla şu ana kadar bin''e yakın sayıda çocukla çalışıyoruz. Seçtiğimiz çocuklardan oluşan koro ve beden perküsyonu grubunda ise 170 çocuk bilfiil çalışıyor" dedi.
El Sistema’yla aynı mantık
Akyoldaş, "Antalya'daki çalışmalardan 'El Sistema' çıkar mı" sorusuna ise bakış açısı aynı olmasına karşın yöntemde farklılıklar içerdiğini anlatarak yanıt verdi. Akyoldaş, şunları söyledi: "El Sistema'da enstrümanlara birlikte müzikal bir üretim var. Burada bunun yoksunluğunu yaşıyoruz. Ama aynı mantıkla hareket ediyoruz. Herkesin birbirine öğrettiği, hedef kitlesi aynı bir çalışma söz konusu. Farkımız enstrüman kullanıyor oluşu. Festival süresince gerçekleştirdiğimiz atölye ve koro çalışmalarının sonunda seyirciyle buluşacak bir performans ortaya çıkacak ve belki de bir daha müzikle buluşmayacak bu çocuklar ileride bu festivalin sürekli bir takipçisi ya da en azından hayatlarının bir yerinde çok sesli müzikle tanışmış olacaklar. Bu atölyeler onlarını hayatlarında çok farklı kapılar aralayacak."