Türkiye genelindeki 54 farklı ceza infaz kurumunda kalan hükümlü ve tutukluların el emekleri ile oluşturulan ürünleri, özel çarşıda sergiye çıktı
Türkiye genelinde 54 farklı ceza infaz kurumunda kalan hükümlülerce üretilen; dokuma, tekstil, deri işlemesi, gümüş ve bakır işlemesi, çini ve mermer işlemesi, süs eşyası, sedef kakma gibi elişi ürünleri ile çeşitli gıda maddelerinin tanıtımı ve satışı yapılan sergi bir törenle açıldı. Hükümlülerin el emekleriyle yaptıkları ürünler Antalya Cumhuriyet Meydanı’nda kurulan çarşıda sergilenerek satışa sunuldu. Serginin açılış törenine Antalya Valisi Muammer Türker, Antalya Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Bağcı, Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yüksel Kocaman, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer ve birçok vatandaş katıldı.
Antalya dışında açmak zor
Hayatın gerçeklerinin ceza evlerini zorunlu kıldığını belirten Antalya Valisi Muammer Türker, “Cezaevinde hayatlarının bir bölümünü geçiren insanların daha sonraki hayatlarında ayaklarını yere sağlam basacak, toplumun onurlu bir ferdi olarak hayatlarına devam etmeleri için bazı bilgi ve becerileri kazandırmak gerekir. Hayatın gerçekleri cezaevlerini zorunlu kılıyor. Önemli olan kısım burada yaşayan insanların vakitlerini verimli geçirmelerini ve var olan kabiliyetlerini ortaya çıkaracak olanakları hazırlamaktır. Antalya’nın valisi olarak bir Mart ayında açık bir havada böyle bir serginin böyle güzel şekilde yapılıyor olması bu faaliyetlerinin Antalya dışında başka bir yerde yapılmasını da zorlaştırıyor. Bu yüzden Antalya’nın çok iyi bir tercih olduğunu ve devam etmesi gerektiğini istiyorum” diye konuştu.
Üreterek para kazanıyorlar
Ceza infaz kurumlarının tutuklu ve mahkumların sadece cezalarını çektiği yerler olmadığını ifade eden Antalya Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Bağcı, “Bu yerler, mahkum ve tutukluların üretken toplum için yararlı bir birey olarak yeniden topluma kazandırılması amacıyla kurulmuştur. Ceza ve Tevkifleri Genel Müdürlüğü koordinasyonunda bizim 225 Ceza İnfaz Kurumu’ndan İşyurtları Daire Başkanlığı bünyesinde atölyeler kurulmuştur. Üreten insan, beden ve ruh sağlığına kavuşacak ve suçtan uzak duracaktır. Atölyelerdeki çalışmalar gönüllülük esasına dayanmakta ve ticari bir amaç güdülmemektedir. Hükümlülere çalışmaları karşılığında ücret ödenmekte ve sigortaları yatırılmaktadır. Böylece az da olsa hükümlüler bir gelir elde etmemektedir” diye konuştu.
Lisans ve lisansüstü eğitim alıyorlar
Çalışmaların tek amacının ceza infaz kurumlarından salıverilen kişilerin birey olarak toplumda yer almalarını sağlamak olduğunu belirten Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, “Bu sergiler bize Ceza İnfaz Kurumlarının artık boş zaman geçirilen yerler olmadığını, üreten ve katkı değer oluşturan yerler olduğunu bir kez daha göstermektedir” dedi. Yıldırım, “Ceza infaz kurumlarında gerçekleştirilen rehabilitasyon çalışmaları kapsamında tutuklu ve hükümlülere, okuma yazma kurslarından lisans ve lisansüstü eğitime kadar her kademe eğitim imkanları sağlamaktadır. Ayrıca madde bağımlılığından kurtarma ve öfke kontrol sosyal programları uygulanmaktadır. Geçen yıl 357 Ceza İnfaz Kurumu’nda gerek ÖSYM gerekse Milli Eğitim Bakanlığı’nın düzenlediği sınavlara 25 bin 149 hükümlü ve tutuklu girdi” diye belirtti.
Köklü reformlar yapıldı
Yıldırım, 16 bin 97 mahkum ve tutuklunun ise birçok psikososyal müdahale programına katıldığını ifade etti. Bu verilerin Ceza İnfaz Kurumlarında birer eğitim, meslek edindirme, rehabilitasyon merkezi olduğunu gösterdiğini ifade eden Yıldırım, “ İşyurtları Kurumu’nda çalışan hükümlü sayısı 34 bin 114 kişiye ulaştı. Kamu kurumlarında gerçekleştirilen protokoller çerçevesinde 4 bin 77 hükümlü kamu kurumlarında 3 bin 543 hükümlü ise özel sektörde çalışmaktadır” diye konuştu. Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yüksel Kocaman ise son 12 yılda Ceza İnfaz Sisteminde köklü reformlar yapıldığını belirtti. Kocaman, ceza infaz sisteminin temel nedeninin çeşitli nedenlerden dolayı suç işleyen bireylerin tekrardan topluma kazandırmak olduğunu ifade etti. Sergi, 31 Mart 2015’e kadar ziyaretçilere açık olacak
Halil FİDAN